İnsan eskitir.. zamanı, şehirleri, eşyayı, doğayı, en çok da muhatabını.. Lakin kader adildir, asıl eskitendir eskiyen.

Gücü yeten yetene bir dünya dense de, gücünün en çok yettiği karşında güçsüz ve çaresiz kalır insan.. Eninde sonunda.. ADL (adil olan) isminin tezahürü olarak bedeller her zaman ötelere kalmaz, bu dünyada da insanın elini kolunu bağlar bir gün..

Kırdın ağacı, yaktın ormanı parçaladın yaprakları, pare pare ettin..  Manzara felaket, yeşilden candan eser yok, kapkara kupkuru bir orman. Önceleri hırsını dindirse de şımarıklığa vurup oh olsun desen de gözlerin arayacak sonra o yeşilliği, yeşillikle beraber yok ettiğin cıvıltıyı. Can kıpırdanmasını gözlemek için ruhun nöbetler tutacak.. Pişmanlık yayılsa da çaresi ve dönüşü olmayacak ettiklerinin.. Utanç yayılacak içine, alnında yazarcasına yaptıklarını haykıracak bakışların. Rüzgar fırtına olacak sana , yağmurlar dolu ve kar olacak tepene.. Ama bileceksin dönüşü yok, olsa da göremeyeceksin.. 

Sonra bir kuş gelecek yanan kuruyan can yok denen bir dala konacak. Yuva yapacak inadına, şarklılar besteleyecek olmayan yapraklarına. Ağıdını dinleyecek ormanın, ardından oturup en neşelisinden bir türkü çağıracak en kuru olanın tepesinde.. Bir tomurcuk bakacak kafasını uzatıp dalların arasından, bir diğeri bir diğeri daha.. Bitti denen kül oldu denenin sadece bir kuş cıvıltısı beklediğine şahit olacak bütün orman.. İlk suyunu içecek gökten hiç içmemişçesine, ilk nefesini soluyacak hiç almamışçasına, ve gözlerini tomurcuklarla açacak hayata ilk defa bakarcasına.. Hoş geldin dallarıma hoş geldin yapraklarıma.. Hoş geldin ormanıma..

Sen ise bir kağıt alacaksın eline, çizmeye çiziktirmeye çalışacaksın aklında hayalinde son kalan kırıntılarla bir kaç ağacı, ama yapraklarına gelince fark edeceksin. Orman başka ağaç başka, çizmeye çalışıp asla beceremeyeceğin gerçeği ise bambaşka.

Çizmeye uğraşma, vakti zamanında ciğerlerini doldur sana sunduğuyla, kur bir salıncak en nadide en güçlü dallarına. Sonra hisset tepende dönen kanat seslerini, omzuna konan kelebeği, elindeki uğurböceğini.

Yaşat ki yaşayasın, sürgün edilmeden, arafta kaybolmadan evvel.